Blog

Paylaşmak çok güçlü bir duygu. Bilgiyi, sevgiyi, mutluluğu, güzellikleri, anıları paylaşmalı her daim. Tabi paylaşabilecek bir şeyler de edinmek gerek sürekli. Biz de 3 kafadar olarak çıktık bir yola, nice anılar edindik ve bu anılarımızı sizlerle paylaşalım istedik ki mutluluğumuz, anılarımız paylaştıkça çoğalsın ve sizlere de ilham olsun… Üç kafadardan ben Barış, Mehmet ve Esen ile çıktığımız macera dolu, keyifli, bazen korkutucu, bazen mutluluk verici seyahatimizin detayları sizleri bekliyor şimdi.

Gel gelelim hikayemize… Üniversite hayatımızıtamamlayıp iş hayatımıza başlamamızla birlikte yorucu ve bunaltıcı bir maratona dalıverdik. Bu yoğun tempodan tek kurtuluş şansımız sanırım resmitatiller. Tam biz de 'yeter artık, hep iş hep iş!!' derken bu tatil yetişiverdi imdadımıza. Ne yapalım ne edelim diye düşünürken kendisi Trabzonlu olan Mehmet arkadaşımız, Karadeniz turu fikriyle çıkıverdi karşımıza. Doğayı seven, doğaya aşık bireyler olarak hiç düşünmeden bu fikre hamsi gibi 'balıklama daldık'tabiri caizse :) Karar verme aşamasından sonra artık tatilimizi planlamaya başladık. Çok yer gezmemiz için araba kiralamamız, konaklamayı da çadırda halletmemiz gerektiğine karar verdik. 7 günlüğüne normal bir araç kiraladık fakat aracı alacağımız gece bir aksilik olduğundan ilgili firma bizi mağdur etmemek için sıfır kilometre bir 4x4 verdi :) İhtiyaç listesini kendi aramızda paylaşarak temin ettik. Tabi aldığımız, almamız gereken kamp malzemelerinin ufak bir kısmını oluşturuyormuş, bunu da yaşayarak öğrendik :) 23 saat sürecek; yorucu, bunaltıcı ama sohbet dolu yolculuğumuzun ilk durağını Taka Rafting'in bahçesinde, Fırtına Deresi’nin hemen yanı başı olarak belirlemiştik. Taka rafting sahibi Serdar abimiz, sağolsun bizi mekanında çok güzel ağırladı.